19 Şubat 2010 Cuma

reklamlar




Son günlerde iki reklam dikkatimi çok çekiyor. Biri Kadir İnanır ve çakma Yabanlı reklam. Haneler programında Yaban bölümünü severek izliyorum. Reklamda güzel olmuş ama Kadir İnanır bu tiplemeye kızmamışmıydı? Geçtiğimiz günlerde "Yaban" skeçleri için kendisine telif verilmesi gerektiğini ima eden ve "Bu program Kızılay yararına yapılmıyor. Bizzat adımı söyleyip bunu ticari unsur haline getirmeleri beni düşündürüyor" dememişmiydi?Reklam da birlikte oynamaları beni şaşırttı, demek telif ödendi barıştılar.
Diğer reklam şu Mevlüt ve anası'lı reklam. Ya Yetkin Dikinciler'den sonra hiç çekilmiyorlar. O güzelim aksanlarıyla muhteşem oyunculuklarıyla bizi cezbediyorlar :S Sevgili turkcell yetkilileri siz bir önceki reklamda (Yetkin Dikinciler'in oynadığı) evden bir yerleri aramanın gayet ekonomik olduğunu zaten bize anlatmıştınız. Tekrar aynı minvalde bir reklam çekmeye ne gerek vardı bütçenize yazık. O reklam güzel İstanbul lehçesi konuşanlara bu son reklamda aksanlı konuşanlar için özel mi çekildi. Eğer öyleyse bişiy diyemem. Yanlış anlaşılmasın. Şivelere karşı değilim, kendimde taklit yaparım. Ama bir yarışma programından kalkıp reklam filmlerine sıçrayıp ahkam kesmeler falan hoş değil. O kadar profesyonel oyuncu varken. Bu tarzda ünlü olan bir de "evin ana" vardı. Sahi o nerelerde? Siyaset Meydanı'nın bile gedikli konuğu olmuştu. E tevekkeli Andy Warhol dememiş "Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak" diye neyse.


Bu arada Fikret ne kadar suratsızsın aynı baban Ali Rıza Bey gibisin, veeee Adnan Beyin ayakları suya erdi...

4 Şubat 2010 Perşembe

Aşk-ı Memnu'da bu akşam



Nihal'le Behlül nişan kutlamalarına, arkadaşlarıyla birlikte devam etmek üzere dışarı çıkarlar. Nihal mutluluğun keyfini sürerken, Bihter'in öfkesi köşkte gecenin rengini değiştirir. Adnan Bey, Bihter'in hırçınlığının Peyker'le arasındaki tatsızlıktan kaynaklandığı düşünmektedir. Adnan Bey'in, iki kardeşin arasındaki huzursuzluğun sebebini öğrenmek istemesiyle Bihter iyice köşeye sıkışır.
Gece sonunda Nihal'in Behlül'le yakınlaşmak istemesine tanık olan Bihter'in canı çok yanmaktadır.Tutku ve özlem, Behlül ve Bihter'in tüm tehlikeleri göze almalarına neden olur. İkisi de acı içinde bu aşktan kaçamayacaklarını anlarlar. Bihter, Behlül'e Nihal'den mümkün olduğu kadar uzak durması için baskı yapmaya başlar. Behlül için olayları akışına bırakmaktan başka çare yoktur.
Nihal istediğine kavuşmuş olduğu halde, bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Behlül'ün ona gerçek bir nişanlı gibi davranmadığının fakındadır. Endişelerini paylaştığı Matmazel'in Behlül'le ilgili şüpheleri giderek artmakta, Beşir'in tavrı da onun bu düşüncelerini desteklemektedir.Firdevs Hanım'ın dikkati her ne kadar, kendisini yemeğe davet eden Çetin Özder'e yönelirse de, yine de Bihter'i göz hapsinde bulundurmaya devam eder. Nihal'in Behlül'le birlikte aldıklarını söyleyerek açıkladığı karar, Bihter için yeni bir darbe olur. Behlül'den hesap sormak için attığı her adım tutku ateşini yeniden yakmaktadır. Bu arada Ziyagil Ailesi'yle uğraşmaya devam eden Hilmi Önal, giderek daha çok tehlike yaratmaya başlar. Nihat'ın babası adına, Adnan Bey'den özür dilemek için yaptığı hamle, olayların akışını hiç beklenmedik bir yönde değiştirecektir.

2 Şubat 2010 Salı

Aşk-ı Memnu


Geçen hafta Aşk-ı Memnu'suz geçti. Perşembeyi iple çekmekteyim. Bakalım neler olacak... Nihal'e üzülüyorum. Hani ulaşma imkanım olsa "dur be güzelim, boşver şu Behlül'ü, gençsin, güzelsin, zenginsin daha iyilerine layıksın" dicem... dicemde kim dinler bilmem...